16 Ekim 2016

İNCEBURUN VE SARIKUM: TÜRKİYE'NİN EN KUZEYİNDE


Ülkelerin "en" kuzeyleri, güneyleri, doğuları, batıları nedense hep merak edilir. Türkiye'nin en kuzeyi İnceburun ise, sadece 42. kuzey paralelindeki coğrafi konumu nedeniyle değil, pastoral ortamı ile de merak edilecek bir mekan.

Sinop'tan arabayla yarım saatlik mesafedeki İnceburun, katılaşmış lav tabakaları üzerinde yükseliyor. 1863 senesinde yapılmış olan feneriyle ünlü İnceburun, masmavi bir denizin karşısında, ineklerin otladığı yemyeşil çayırlarıyla gerçekten çok etkileyici bir manzara sunuyor gezginlere. İskoçya'ya hiç gitmedim ama hayalimdeki İskoçya'ya da çok benziyor.


Deniz yüzeyinden 38 metre yükseklikte kurulmuş olan 153 senelik fener ise, kurulduğu ilk günden bu yana aynı aile tarafından işletiliyor. Ama maalesef, ülkemizde son döneme hakim olan "geçmişi yok etme" trendinin kolları buralara kadar uzanmış: nesillerdir bu feneri işleten aileye 2023'te feneri terketmeleri bildirilmiş, bundan sonra fener otomatize olarak işletilecekmiş..... Halbuki İnceburun'u bu kadar güzel kılan, feneri işleten ailenin kurduğu banklarda oturmak, ev yapımı ayranlarını yudumlamak, onlarla sohbet etmek... Ne yazık olacak bu deneyimi kaybetmek....






İnceburun'a kadar gelmişken, hemen yakınındaki Sarıkum'a da mutlaka uğramalı. Denizle neredeyse iç içe geçmiş bir gölün hemen yanındaki Sarıkum gerçek bir kuş cenneti.







Koruma altındaki göl, nesli tükenmekte olan onlarca göçmen kuşun uğrak yeri. Her ne kadar biz gittiğimizde bir allahın kulunu göremediysek de, gölün sahiline estetik açıdan da çok şık kuş gözetleme kulübeleri yapılmış. Sağda otlayan koyunlar, inekler, solda gölde uçuşan kuşlar,



Kimse yoktu diye yakındığıma bakmayın, o sessizlik, sükunet, huzur içinde Sarıkum daha da bir güzel..


        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder